İçeriğe geç

Kuranda baş örtüsü var mı ?

Kur’an’da Başörtüsü Var mı? İnanç, Kültür ve Kimlik Arasında Bir Gerçek Arayışı

“Kur’an’da gerçekten başörtüsü emrediliyor mu?” – belki de modern zamanların en çok tartışılan sorularından biri bu. Bazıları için cevap çok basit: “Evet, açıkça var.” Kimileri içinse mesele göründüğünden daha karmaşık. Gelin birlikte bu konunun derinliklerine inelim; ayetlere, tarihsel bağlama ve kültürel yansımalarına birlikte bakalım.

Giriş: Bir Kumaştan Fazlası

Başörtüsü sadece bir parça kumaş değil; inanç, aidiyet, kimlik ve bazen de direnişin sembolü. Bu yüzden “Kur’an’da başörtüsü var mı?” sorusu yalnızca teolojik değil, aynı zamanda kültürel, sosyolojik ve hatta politik bir tartışmadır.

Bugün bu konuyu konuşurken iki uçtan da sesler duyuyoruz: Bir yanda “başörtüsü farzdır” diyenler, diğer yanda “Kur’an’da açıkça geçmiyor” diyenler. Asıl mesele, bu tartışmayı bir “kazanan-kaybeden” meselesi hâline getirmek değil; farklı bakış açılarını anlamak ve kendi yolumuzu bilinçle seçmektir.

Kur’an’da Ne Yazıyor? Ayetlere Yakından Bakış

Nur Suresi 31. Ayet

Kur’an’da başörtüsüne dair en çok atıf yapılan ayetlerden biri şudur:

> “Mümin kadınlara söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar ve ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini (humur) yakalarının üzerine vursunlar…” (Nur, 24/31)

Bu ayette geçen “humur” kelimesi, Arapçada “örtü” anlamına gelir. Kadınların zaten başlarını örttüğü bir toplumda bu ayet, “başlarını örtün” demekten ziyade, “örtülerini göğüslerine kadar salsınlar” uyarısı getirir. Yani asıl vurgu, var olan örtünün nasıl kullanılacağı üzerinedir.

Ahzab Suresi 59. Ayet

Bir diğer önemli ayet ise şöyledir:

> “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle; dış örtülerini (cilbab) üzerlerine alsınlar. Bu onların tanınıp incitilmemeleri için en uygunudur…” (Ahzab, 33/59)

Bu ayette ise “cilbab” kelimesi geçer. Cilbab, vücut hatlarını örten dış giysi anlamına gelir. Yani örtünme emri, hem sosyal güvenlik hem de saygınlık amacı taşır.

Küresel Perspektif: Başörtüsü Yalnızca İslam’a Ait Değil

Diğer Dinlerde Örtünme Kültürü

Başörtüsü sadece İslam’a özgü bir uygulama değildir. Hristiyanlıkta Aziz Pavlus’un mektuplarında kadınların başlarını örtmeleri tavsiye edilir. Yahudi geleneğinde evli kadınların başlarını örtmesi hâlâ bir kuraldır. Antik Yunan ve Roma’da da kadınların örtünmesi, ahlak ve statüyle ilişkilendirilirdi.

Bu tarihsel örnekler, örtünmenin insanlık tarihi boyunca “saygınlık, aidiyet ve korunma” sembolü olduğunu gösterir.

Modern Dünyada Başörtüsü: Yasaklar ve Zorunluluklar

Bugün dünyada başörtüsü sadece dini değil, siyasi bir sembol hâline de gelmiştir. Fransa’da okullarda yasaklanırken, İran’da zorunlu tutulur. İki zıt uç, aynı kumaş parçasını tamamen farklı ideolojik anlamlara yükler.

Bu tablo bize şunu gösteriyor: Başörtüsü sadece “Kur’an emri” olarak değil, toplumsal bir kimlik sembolü olarak da okunuyor.

Yerel Perspektif: Türkiye’de Başörtüsünün Dönüşümü

Türkiye’de başörtüsü tarih boyunca farklı anlamlara büründü. Osmanlı’da geleneksel bir parça iken, Cumhuriyet döneminde modernleşme politikalarıyla kamusal alanda tartışma konusu oldu. 1980’lerden sonra ise başörtüsü politik kimliğin sembolüne dönüştü.

Günümüzde genç kuşak kadınlar arasında başörtüsü çoğu zaman politik değil, kişisel bir tercih olarak görülüyor. Bazıları için ibadet, bazıları için kimlik, bazıları içinse sadece kültürel bir aidiyet.

Eleştiriler ve Tartışmalar: Emirdir mi, Kültürel Uygulama mı?

1. “Kur’an’da Yok” Diyenlerin Görüşü

Bazı modernist yorumcular, Kur’an’da açıkça “baş” kelimesinin geçmediğini, ayetlerin genel olarak iffetli giyimi emrettiğini savunur. Bu görüşe göre başörtüsü, Arap toplumunun geleneksel uygulamasının devamıdır.

2. “Farzdır” Diyenlerin Görüşü

Çoğunluk görüşüne göre ise ayetlerde geçen “humur” ve “cilbab” ifadeleri başı da kapsar. Peygamber dönemindeki uygulamalar ve sahabe örnekleri, başörtüsünün farz bir emir olduğunu destekler.

Sonuç: Başörtüsü Bir Seçimden Fazlasıdır

Kur’an’da “başörtüsü” kelimesi belki birebir geçmez ama örtünmeye dair emirler açıkça yer alır. Bu emir, sadece fiziksel bir giyim talimatı değil, kimlik, ahlak ve manevi bilinç çağrısıdır. Aynı zamanda tarih boyunca farklı toplumlarda farklı anlamlara bürünen çok katmanlı bir semboldür.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Başörtüsünü bir farz olarak mı görüyorsunuz, yoksa kültürel bir gelenek olarak mı? Deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın, birlikte bu çok katmanlı meseleyi konuşalım.

4 Yorum

  1. Serap Serap

    “Kur’an-ı Kerim’de başörtüsü 24 sıra numaralı Nur suresinin 31. âyetinde geçmektedir . “Kadınlar, başörtülerini, göğüslerinin üzerinden bağlasınlar; yani başörtüleriyle göğüslerini de örtsünler” mealindeki bu âyette geçen “humur” kelimesi, başörtüsü manasına gelen “hımâr” kelimesinin çoğuludur.

    • admin admin

      Serap! Saygıdeğer katkınız, yazının bilimsel niteliğini artırdı ve akademik değerini yükseltti.

  2. Cesur Cesur

    Kur’ân-ı Kerîm’de doğrudan saçla ilgili bir hüküm bulunmamakla birlikte kadınların baş örtüsüyle ilgili âyet (en-Nûr 24/31) sonuç itibariyle kadının saçını mahrem olmayan erkeklere göstermemesi gerektiği şeklinde anlaşılmıştır (bk. TESETTÜR). Peygamber Araplar’dan cizye kabul etmemiş, onları ya müslüman olma ya da savaşı ve ölümü göze alma seçenekleriyle karşı karşıya bırakmıştır. Şu halde “ Dinde zorlama yoktur ” âyetinin hükmü kaldırılmıştır. Bakara Suresi 256.

    • admin admin

      Cesur!

      Önerileriniz yazının netliğini destekledi.

admin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort bonus veren siteler
Sitemap
ilbet mobil girişsplash